15 Eylül 2016 Perşembe

GIUSEPPE MEAZZA


Giuseppe Meazza denildiğinde akla gelen ilk şey sadece bir stadyum ismi olur. Ancak bu adamın hikayesi bir stada sığacak kadar ufak bir hikaye değildir. Öyle ki ilk kez yıldız futbolcu olarak anılan, sigara, içki içmesine izin verilen hatta genelevden geç çıktığı için maçlara geç kalan bir adamdan bahsedeceğim sizlere.

1910 Ağustos'unda dünyaya gelen Giuseppe, 13 yaşına geldiğinde Türkiye'de Cumhuriyet ilan edildiği yıl Milan altyapısına yazılmak ister. Fakat pek çelimsiz olan bu genç Milan tarafından reddedilir ve her metrekaresini ezbere bildiği sokak sahasına geri döner. Nitekim bu kaldırımlarda top koştururken yeteneğinin farkına varan bir takım olacaktır: Inter. Çelimsiz vücudunu güçlendirmek için kendisine bir program hazırlanır. İyi beslenmeyle birlikte yağız bir delikanlı olur Meazza.

Küçüktüm ufacıktım top oynadım naraları atarak İnter takımına girer. Çaylak yıllarını defansın bel kemiği olarak geçirir İnter'de. Daha sonra içindeki bitirici yeteneği farkeden antrenörler onu forvet hattına taşımaya karar verirler. Bu karar da kimilerine göre gelmiş geçmiş en büyük İtalyan futbolcu olarak gösterilen Giuseppe Meazza'nın kapısını sonuna kadar aralar. 1928'de henüz 18 yaşındayken Pistoisa ve Verona ağlarına beşer gol bırakır. Böylece Meazza, İtalya futbolunda önemli bir yer edineceğini genç yaşta belli etmiştir.

 
1929-1930 İtalya'da Seri A'nın ilk sezonudur. İnter'deki ilk şampiyonluğun sevincini de aynı sene tadacaktır Giuseppe. 29 maçta 38 gol atarak bir de gol kralı olur. Profesyonel ligin ilk şampiyonluğu böylece gelir.

1940 yılına kadar aralıksız oynadığı kulüpte ikinci şampiyonluğu ise 1937-38 sezonunda görmüştür. 1935-36'da 25; 1937-38 sezonunda 20 gol ile gol kralı olmuştur.

Meazza, Inter formasıyla çıktığı 361 lig maçında rakip ağları tam 243 kez havalandırdı. Kulüp kariyerinin yanı sıra kariyeri boyunca çıktığı 53 milli maçta 39 gol atan Meazza, bu maçların sadece 6 tanesini kaybetmiş, 1934 ve 1938 Dünya Kupaları'nı üst üste kazanan tek Avrupa Takımı olan İtalya'nın önder futbolcusu olmuştur.




Tüm bu görkemli kariyerini bir tarafa bırakacak olursak Giuseppe Meazza'nın sigarayla, içkiyle, gece hayatıyla ilişkisi başlı  başına bir destan olarak karşımıza çıkıyor.

Milli takım kamplarında sigara içmek yalnızca ona serbestti. Arsızlığı iyice ele alıp soyunma odasında ya da yedek kulübesinde sigara tellendirmeye kalksa bile kimse kendisine söyleyecek bir söz bulamıyordu. Alkol konusunda da durum pek farklı değildi. Bazı maçlara sarhoş çıktığı anlatılan ama kanıtlanmadığı için rivayet deyip geçeceğimiz biyografik bilgilerden biri. Ama akşamdan kalma olduğu için maçlara son dakikada yetişmesi, hatta maça akşam kaldığı genelevden kalkıp gelmesi bugün bile dillerde olan gerçekliği tartışılmaz hatıratlar.

13 Ekim 1935 yılında Inter-Palermo maçına yarım saat kala Giuseppe Meazza ortalarda yoktur. Uzun uğraşlar sonuncu Meazza'nın evinde uyuduğunu öğrenirler. Uyanmasıydı, diş fırçalamasıydı, yüzünü yıkamasıydı derken Meazza ancak maçın ikinci yarısına yetişir. Herkesin kızgın ve şaşkın bakışları arasında 45 dakikada hattrick yaparak ne kadar taşşaklı bir abimiz olduğunu cümle aleme gösterir.




Meazza'nın kariyeri geçirdiği ağır sakatlık sonrası sekteye uğrar. Sakatlıktan döndükten sonra 1940 yılında Milan'a transfer olur. Bu transfer Milan-Inter rekabetinde iki takım arasında gerçekleştirilen ilk transfer olarak tarihe geçer. Aynı sezon soyunma odasında ağlayarak da olsa maça çıkar ve Inter'e karşı bir gol bulup Milan'ı yenilgiden kurtarır, maç 2-2 biter. 23 maçta 3 gol kaydeder.

1942-43 sezonunda Meazza'nın yeni takımı Juventus olur. Artık kilolu ve ağır bir görüntü sergileyen Meazza eski günlerinde değildir. 1943-44 sezonuna gelindiğinde ise 2.Dünya Savaşı sebebiyle lig iptal edilir. Giuseppe Juventus'tan ayrılır. 1945-46 sezonunda ise Atalanta formasını giyen Meazza 1946'da son kez İnter'e oyuncu-hoca olarak geri döner ve takımını o yıl düşmekten kurtararak ligi 10. sırada bitirmesini sağlar, ayrıca sezonda 2 de gol bulur.


Göklerden gelen bir karar vardır: Efsane futbolcular iyi teknik direktör olamazlar. Maradona, Zico, Hagi, Rijkaard gibi örnekler önümüzdeyken Meazza örneğini de vermek gerekir. Meazza'nın başarılarla dolu kariyerini gölgelemeye yetmesede oldukça başarısız bir teknik direktörlük kariyeri vardır. 



1949'da Meazza, ilk kez ülke dışında görev yaparak Beşiktaş'nın başına geçti. Ocak 1949'da Beşiktaş'ın başına geçen Meazza, takımda 5 ay görev yaptı. Türkiye'de o sezon Doğu Akdeniz Oyunları nedeniyle Milli Küme düzenlenmemişti. İstanbul Ligi ise devam etmekteydi. Meazza'lı Beşiktaş, şampiyonluk iddiasını sonuna kadar sürdürse de Galatasaray'ın 2 puan ardından İstanbul ikincisi oldular. Teknik adam Beşiktaş'ta çok durmasa da Beşiktaş'ta yönettiği Şükrü Gülesin'in SS Lazio'ya, Bülent Aziz Esel'in ise SPAL takımına transferini sağladı.

Hali hazırda iki ezeli rakip Inter ve Milan'ın maçlarına ev sahipliğin yapan stadyuma ismini vermiş olan Giuseppe Meazza, 69. doğum gününe iki gün kala 21 Ağustos 1979'da hayata gözlerini yummuştur.